Bumerang - Yazarkafe

3 Mart 2015 Salı

EFENDİ



Yine bazı okuyucularımın tanı koyduğu siyasi yazı yazacağım.
Ülkemizde partiler var. Kavga edenler çözüm üretenler diye sınıflandırsak, çoğunluğu kavgacı partiler diyebiliriz.
Sokağa çıktığımızda saygı duyduklarımız ve korktuklarımız da var. Saygı duyulan insana EFENDİ diyoruz. Diğerlerine ise KABA insan diyoruz.
Bir seçim yapılsa, bu insanlardan bir tanesi Mahalleye Muhtar olacak dense, kime oy veririz. Elbette EFENDİ daha çok oy alır.
Efendi  ol, canımı vereyim deriz.
Saygı duyduklarımıza: BEYEFENDİ  ve HANIMEFENDİ diye hitap ederiz.
Önümüzde genel seçim var. Seçime katılacak partiler çok...
Fakat içlerinde  EFENDİ lakaplı parti yok gibi...
Efendi tanımına en yakın olan partiye oy vereceğimizi tekrarlıyorum.
Hele hele gerçek EFENDİ bir partinin yüzde yüz İKTİDAR olacağını adaım gibi biliyorum.
Kime sorarsanız sorun, ben EFENDİYİM diyecek insanlar vardır.
Fakat kim EFENDİ? diyecek olsak. Onu da karşısındaki insanlar bilir, diyeceğiz.
Sağlıkla kalın, sevgili dostlar.

2 Mart 2015 Pazartesi

SEVGİNİN GÜCÜ VAR



SEVGİNİN GÜCÜ VAR

Şerefli İnsanlar Başkalarının yardımlarına muhtaç olmadan kazançlarını temin edenler ve sözlerinin arkasında duranlardır. 


SEVGİNİN GÜCÜ
 BU VATANDA HEP BERABER, SEVGİYLE VE DOSTÇA YAŞAYALIM

BU ÜLKEDE HEP BERABER DOSTÇA YAŞAYALIM

SEVGİLİ OKUYUCULAR  SİZE ELLERİMİ UZATTIM, KOLLARIMI AÇTIM. BÜTÜN KALBİMLE, SEVGİYLE SİZE SESLENİYORUM.
TÜRK MİLLETİ TARİH SAYFASINDA YİNE ÖNEMLİ BİR ZAFER KAZANMAK ÜZEREDİR.
BU SEVGİNİN GÜCÜDÜR.
BİN YILDAN BU YANA BERABER YAŞADIĞIMIZ KARDEŞLERİMİZLE ARAMIZA, DÜŞMANLIK SOKMAK İSTEYENLER OLDU.
BİZ BUNLARA ALDIRMADIK. EVET BİR TERÖRİST HAREKET OLDU.
SADECE O TERÖRİSTLERE KARŞI BİR MÜCADELE YAPILDI.
ONLARIN DOĞDUĞU BÜYÜDÜĞÜ YÖRELERE VE ORADAKİ İNSANLARA KARŞI, ASLA DÜŞMANLIK GÖSTERİLMEDİ.
BİZ BU OYUNU BOZDUK.
BİRBİRİMİZİ DAHA DA ÇOK SEVDİK.
ŞİMDİ  BU SEVGİNİN SEMERESİNİ TOPLUYORUZ.

İNSANIMIZ BU YAZDIĞI TARİH SAYFALARINDA:
BÜYÜK BİR KUCAKLAŞMA YAZACAK.
MUHTEŞEM BİR SEVGİ YAZACAK.
BUNA VATAN AŞKI YA DA VATANDAŞLIK AŞKI DİYEBİLİRİZ.
AŞAĞIDAKİ YAZIYI AYLAR ÖNCE YAZMIŞTIM.
BİLGİSAYARIN BİR KÖŞESİNDE, SANKİ UNUTULMUŞ GİBİ DURUYORDU.
ŞİMDİ SERBEST KALDI. BAKALIM SONUNA KADAR OKUYUP YORUM YAZACAKLAR OLACAK MI?
İşte o yazı:
Aklım Karışıyor, Karıştırılıyor...
Bu güzelim ülkede ne zaman güzel gelişmeler olsa sözleşmişçesine,
 çok farklı alanlardan saldırılar, olumsuzluklar, yönlendirmeler başlıyor.
Farklı tellerden çalsalar da aynı notaya vurdukları belli süre sonra anlaşılıyor. Son zamanlar Van depremi üzerinde milletimizin birlik ve beraberliği pekişmeye başladığı anda bazı çevrelerin rahatsızlığı da ortaya çıktı. Kendisini Faşist Türk  ya da Faşist Kürt söylemleri içerisinde gördüğümüz bildik çevreler aynı noktaya vurmaya başladılar.  Her iki tarafta insanlık dışı yorum ve söylemleri ile aynı amaç doğrultusunda hareket ederek bu aziz milletimizin arasına yaydıkları kan davasını körüklemeye başladılar. Bir taraftan oh olsun söylemleri yükselmeye başlarken öbür taraftan Tüm Türkiye tarafından depremden etkilenen kardeşlerimize gönderilen gönül yolunu yetersiz gösterme, yanıltma yağmalama gayretleri baş gösterdi.
Ama bundan sonra çabalarınız nafile.  Artık milletimiz bu çirkin tezgahları defalarca yaşadığı için oyuna gelmedi ve gelmeyecektir. Sizler de bu oyunu bırakın,gelin hep beraber bu ülkede bir olalım, huzur içerisinde yaşayalım.
Bu ülkenin kaynakları hepimize yeter. Yeter ki adilce paylaşalım. Yeter ki kanaatkar olalım. Şu üç günlük dünyada yanlışın değil yalnızın, düşkünün yanında olalım.

Sevelim sevilelim. Bir Hak dostunun dediği gibi
 "SEVELİM SEVİLELİM. BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ"
Sevginin gönül bağlarımızı kuvvetlendirmesi dileğiyle...
SEVGİNİN GÜCÜNÜ GÖSTERELİM.

SEVGİNİN GÜCÜ VAR, ÇÖZÜM SÜRECİ, KARDEŞLİK, VATANDAŞLIK, DEVLET BİZİM, ÜLKE BİZİM, HEPİMİZ BİRİZ,

ARKADAŞ HAKKI


ARKADAŞ HAKKI ÇOK ÖNEMLİDİR.

SEVGİLİ DOSTLAR
BU SAYFALARDA
 GÖNLÜMDEN GEÇENLERİ, TÜM GERÇEKLİĞİYLE YAZACAĞIM.
 SİZE SESLENİYORUM SEVGİLİ DOSTLARIM
 TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA VE BÜTÜN DÜNYADAKİ KARDEŞLERİMİZE  SESLENİYORUM…
Müslümanın vazifelerinden biri de, arkadaş hakkını gözetmektir. Bu bakımdan daima iyi kimselerle arkadaşlık kurmalıdır. Çünkü kötü arkadaş, insan için çok zararlıdır. Bütün fenalıkların başı kötü arkadaştır. Kötü arkadaş insanı dünyada ve âhirette felâkete sürükler. Böyle bir felâkete düşmemek için arkadaş seçiminde son derece dikkatli davranmalıdır. Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, insanın saadeti de, felaketi de arkadaşlık yaptığı kimselere bağlıdır. Arkadaş seçerken aranacak mühim şartlardan bir kısmı şunlardır. 1- Arkadaş, dindar ve akıllı olmalıdır. 2- İyi huylu olmalıdır. 3- Kötülük yapan, günah işleyen kimse olmamalıdır. 4- Yalan söylememelidir. 5- Cimri olmamalıdır. Üç çeşit arkadaş vardır. Birincisi, gıda gibidir, ona devamlı ihtiyaç duyulur. İkincisi ilâç gibidir, bazan ihtiyaç hissedilir. Üçüncüsü, hastalık gibidir, istenmediği halde o insanı yakalar. Gerçek arkadaş, gıda gibi ihtiyaç duyulanıdır. Bunlar salih, temiz ve faydalı arkadaşlardır. Böyle arkadaşlara sahip olmak için çok uğraşmalı, aramalıdır. Hazreti Ali; (İyi arkadaşa sahip olmayan kimse, sağ kolu olmayan kimse gibidir) buyurdu. İnsanın hayatta en güzel kazançlarından biri de sadık arkadaşlar, dostlar kazanmasıdır. Vefakâr arkadaş, bitmeyen, tükenmeyen en güzel hazinedir. Sadık dost olan arkadaş, hayatin çeşitli sıkıntı ve hadiseleri karşısında yardımcı olur. Arkadaşlık hakkını gözetmek mühim bir vazifedir. Arkadaşa mal ile ve mümkün olan her vasıta ile yardımcı olmak lâzımdır. Arkadaşın sırrını saklayıp, aybını örtmelidir. Zor bir iş teklif etmemeli, sıkıntılı anlarında ferahlık vermeye çalışmalıdır. Ona karşı daima vefakâr ve fedakâr davranmalıdır. Her türlü sıkıntısını gidermeli, günah işlemesine mani olmalı, başına gelen felâketler esnasında ona yardımcı olmalı, elinden tutmalıdır. 
MENKIBE
 Bir kimse bir din kardeşini ziyarete gidiyordu. Allahü teâlâ onun yanına bir melek gönderdi.
 Melek sordu: - Nereye gidiyorsun? 
- Filan din kardeşimi görmeye.
 - Onunla bir işin mi var? 
- Hayır!
 - Akraban mıdır?
 - Hayır! 
- Sana bir iyiliği mi dokundu?
 - Hayır! 
- O halde niçin gidiyorsun? 
- Allah için gidiyorum. Onu Allah rızası için seviyorum. 
Bu cevap üzerine Melek şöyle dedi:
- Allahü teâlâ beni, seni sevdiğini müjdelemem için gönderdi. O kimseyi sevdiğin için Allahü teâlâ da sana Cenneti va'detti.

BİZ İNSANIZ

BİZ İNSANIZ

SEVGİLİ DOSTLAR
BU SAYFALARDA
 GÖNLÜMDEN GEÇENLERİ, TÜM GERÇEKLİĞİYLE YAZACAĞIM.
 SİZE SESLENİYORUM SEVGİLİ BLOG DOSTLARIM
 TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA VE BÜTÜN DÜNYADAKİ KARDEŞLERİMİZE  SESLENİYORUM…      
 Biz kimiz. 
Herşeyden önce Allah-u tealanın yarattığı bir insanız. 
Bu topraklarda doğduk. Büyüdük. Dedelerimiz gibi birgün bu toprakların koynunda bir yer bulacağız.
Burası bizim vatanımız.        
Allah-u Teala evrendeki her şeyi insanın emrine verdi. 
Kendisi için ise insanı yarattı. 
İnsan denince akla akıl gelir. 
İşte bu akıl sebebiyle bizden öncekiler çok rahat etmiştir. 
Bizim de huzur içinde yaşamamız, akıllı olmamıza bağlıdır.        Yeryüzünde yaşayan hemcinslerimize genel olarak insan diyoruz. 
Bir iyi kişiden bahsederken: “-O insan” diyoruz. 
Demek ki önce insan olmak gerekiyor. 
Bazı kuşlar da bizim gibi konuşurlar. 
Fakat adı üstünde kuş beyinlidirler. 
Öyleyse bizler insan gibi insan olmalıyız. 
Aman ha! Kuş beyinli olmamak lazımdır.  
      Hepimizin ayrı, ayrı mesleği var. Mesleklerimizin gereğini yapalım.
Yargının, askerin, polisin, jandarmanın görevini onlara bırakalım. Türkiye kanun devletidir.
 Kanunlara saygı gösterelim. Bu vatan topraklarında gül gibi yaşayalım. 
Uzak yakın tüm komşularımızla kucaklaşalım. 
Şairin dediği gibi:”-ORDA BİR KÖY VAR ÇOK UZAKTA. GİTMESEKTE, GÖRMESEKTE. O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZDÜR.”       
Bu devlet en uzak köylere bile sağlık hizmetlerini götürüyor. Oradaki insanlarımız öğrensinler diye, öğretmen ve imam tayin ediyor. Jandarmamız, polisimiz o uzak köydeki asayişi sağlamak için görev başındadır.
Anlaşmazlıkları çözecek mahkemelerimiz var. Hakimlerimiz var. Ne mutlu bize, değil mi?       
Bu topraklar bize ulu önder ve onun silah arkadaşlarından armağan kaldı. 
İnsanı ençok sevindiren birinden hediye almasıdır. 
Dedelerimiz canları bahasına bize bu toprakları bıraktı. 
Biz de canımızı ortaya koyarak, bu yurdu koruyoruz.         
Her karışı için savaş verilmiş bu topraklarda yaşıyoruz. Kimimiz esnaf, bazılarımız işçi, memur, subay, asker, polis, köylü, çiftçi, hatta emekli benim gibi.. Oy verme zamanında bizden tercih bekleyen siyasetçilerimizin yaptığı da bir meslektir. 
Demokrasi ile yönetiliyoruz. Seçim zamanında verdiğimiz reylerle, bizi yönetenleri seçiyoruz.
 İyi yönetemezlerse bir daha seçmiyoruz.         
Şimdi Anadolu toprağında yaşıyoruz. 
Binlerce yıl önce Ortaasya’dan geldik. 
O zamandan beri hangi dinden, 
hangi kökenden olursa olsun; bütün komşularımızla kardeşçe yaşıyoruz. Yaşayacağız da..       
 Bu yazıyı yazarken aklıma geliverdi. 
Anadolu Fatihi Alparslan,İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet, Mevlana, Yunus Emre ve daha başkaları ben Türk’üm demedi. 
Hatta Hazreti Mevlana meşhur Mesnevisini FARSÇA yazdı. 
Yükselme devrinin Büyük Sadrazamı Sokollu Mehmet Paşa, Onun eserleri ile iftihar ettiğimiz Mimar Sinan, Milli Takım ve Fenerbahçenin Efsane futbolcusu LEFTER, Mehmet Aurelio,daha başkaları ben Türk değilim demedi. Hepsi bu bayrak için mücadele verdiler. Onlar bizim gönüllerimizin sultanı oldular. Önemli olan hangi meslekten olursak olalım. Onun hakkını vermektir.  
Alman Milli Takımında top koşturan Mesut Özil’de “-Ben Türk değilim, Alman’ım” demiyor. 
Bulunduğu ülkenin başarısı için ter döküyor. Bu cabalaması onu yükseltiyor. Çünki görevini layıkıyla yapıyor.      
Bu yazıyı okuyanlara sesleniyorum. Hepimiz mesleğimizi dürüstçe yapalım. Bu vatan huzur içinde yükselecektir. Aramızda aldanıp, söz dinlemeyenler olacaktır. Onlara gereken cevabı Devlet’in gücü verecektir. 
Tekrar söylüyorum. Biz kimiz. Bizler Allah-u tealanın yarattığı en şerefli mahluğuz. Biz İNSAN’ız….