Uyanık hırsız
Birazdan
okuyacağınız hırsızlık olayının hangi şehirde olduğuna dair bilgimiz yoktur.
Karı koca
televizyon izlemektedir. Hırsızın birisi çatıya çıkar ve anten kablosunu keser.
Evin reisi televizyonu biraz kurcalar ve görüntü gelmeyince de “Bozuldu
herhalde” diyerek uyumak üzere odasına gider.
Ertesi gün
olur adam işe gitmiştir. Kapı çalar, genç bir adam: “Yenge merhaba, beni abi
gönderdi. Televizyonunuz bozukmuş tamir etmek için dükkana götüreceğim” der ve
televizyonu alır. Kadıncağızda normal olarak televizyonu verir.
Akşam olur
adam işten döner televizyonu yerinde göremeyince eşine sorar. Eşi de durumu
olduğu gibi anlatır. İkisi de durum karşısında adeta şok olur ve böyle bir
oyuna nasıl geldiklerine akıl sır erdiremezler.
Aradan biraz
zaman gemiş ve çift balkonda çay içmektedir. O sırada yoldan geçen bir genç
sırıta sırıta balkona bakmaya başlar. Kadın o gencin hırsız olduğun anlar ve
hemen eşine dönüp: “Televizyonu çalan bu adam” der.
Adam yerinden
fırladığı gibi sokağa çıkar ve hırsızın peşine düşer. Ayakkabısız, üzerinde
çizgili pijamalar ile oradan oraya koşturmaya başlar.
Kısa bir süre
sonra evin kapısı çalar. Çok şık giyimli bir bey: “Merhaba, ben polis memuru
Ahmet. Eşiniz biraz önce hırsızı yakaladı. Yalnız pantolonunu ve cüzdanını evde
bırakmış, bizden onları almamızı rica etti.” der. Kadın hırsızın yakalanmasına
çok sevinmiş bir şekilde eşinin eşyalarını polise teslim eder.
15 dakika
sonra evin kapısı tekrar çalar. Gelen evin reisidir. Kadının keyfi bir hayli
yerindedir ama adam koşmaktan bitap düşmüştür. Adam içeriye girdiği gibi eşi
boynuna sarılır ve “Aslan kocam! Bu yaşında o hırsızı nasılda yakaladın ama
helal olsun sana” der.
Evin reisi:
“Dalga mı geçiyorsun benimle ne yakalaması! Şerefsiz tazı gibi. Don gömlek
oradan oraya koşturup kepaze etti beni bütün mahalleye.
Kadının
birden neşesi kaçar ve kısık bir ses tonuyla: “O zaman polisi ne diye yolladın
eve?”
-Ne polisi?
-Pantolonunu
ve cüzdanını almaya gelen polis.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder